COVİD-19 İSG Bakımından Etki Kapsamındaki Değerlendirme

İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları ile çalışanların ve işverenlerin güvenli bir ortamda çalışmalarını sürdürmeleri hedeflenir. Son yaşadığımız salgınla birlikte, koronavirüs gibi salgın hastalıkların iş sağlığı ve güvenliği kapsamında nasıl değerlendirileceği merak edilmiştir. Bu konu her ne kadar tüm insanlığı ilgilendirse de, çalışanlar açısından ne gibi özellikleri olduğunun merak edilmesi normaldir.

İş yerlerinin tamamında koronavirüse karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekir. Çalışanların arasında 1.5 metrelik mesafe korunmalı, maske kullanılmalı ve diğer hijyen kurallarına uyulmaya devam edilmelidir. Alınan tüm önlemlere rağmen çalışanlardan birinde ya da birden fazlasında koronavirüs hastalığı görülebilir. Böyle bir durumda insanların aklına doğrudan, bu hastalığın bir iş kazası sayılıp satılmayacağı gelebilir.

İşçinin Koronavirüs Salgın Hastalığına Yakalanmasının İş Kazası Niteliği Taşıyıp Taşımayacağı Hakkında Değerlendirme

Çalışan kişiler/işçiler yalnızca iş yerinde bulunmazlar. Günün farklı saatlerinde farklı ortamlara girip çıktıkları için virüsle karşılaşma ihtimalleri vardır. Dolayısıyla bu virüsü iş yerinden kaptığına dair kanıt oluşturmak zor, hatta imkânsızdır. Çalışanın diğer tüm insanlar gibi her an koronavirüs hastalığına yakalanma ihtimali ne yazık ki vardır.

İş kazası sayılması için gereken kriterler değerlendirildiğinde koronavirüs hastalığının iş kazası sayılmayacağı anlaşılabilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmiştir. Yani koronavirüs artık tüm dünyayı tehdit eden önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu nedenle salgından herkesin etkilenme olasılığı vardır.

İşçiler/çalışanlar da diğer insanlar gibi koronavirüsle karşılaşabilir ve hasta olabilirler. Bu durumda tedavi süreçleri başlar ve temaslı olduğu kişiler koronavirüs açısından değerlendirilir.

Koronavirüs Hakkında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Koronavirüs için genel önlemlerin tamamı iş yeri için de geçerlidir. Çalışanların tamamının maske takması zorunlu olmalı ve sık sık el yıkamaları gerektiği hatırlatılmalıdır. Çalışmaları sırasında işçilerin arasına gerekli mesafeyi koymaları hatırlatılmalıdır. Yemekhanelerde ise mesafe kuralına yine dikkat edilmeli, yan yana ya da karşı karşıya oturmaktan kaçınılmalıdır.

Bu gibi önlemler sayesinde iş yerlerindeki çalışanlara virüs bulaşmasının önüne geçilebilir. Çalışanlar arasında koronavirüsün yaygınlaşması panik haline yol açabileceği için olabildiğince önlemler konusunda hassas davranılmalıdır.

Koronavirüs için alınması gereken önlemler işveren ve iş sağlığı güvenliği birimince belirlenmeli ve uygulanması sağlanmalıdır. Bu anlamda iş yerinde çalışma şartlarına ve düzenine göre önlemler farklılık gösterir. Örneğin bir pastane ile bir fabrikanın çalışma şekli farklı olduğundan koronavirüs kapsamında aldığı tedbirler de farklı olmalıdır.

Koronavirüs (COVİD-19) Salgını ile İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamalarının İlişkisi

İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları ile iş yerinde yaşanabilecek iş kazalarının görülme olasılığı azaltılmaya çalışılır. Bunun yanında meslek hastalıkları konusunda da gerekli önlemler alınır ve düzenlemeler yapılır. Bu gibi uygulamalar yanında genel sağlık uygulamaları da devam eder. İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından çalışanların koronavirüs salgını açısından değerlendirilmesi sağlanabilir.

Çalışan kişilerin tamamı düzenli sağlık muayenesinden zaten geçerler. Ancak salgın dönemi için günlük ateş ölçümü gibi ilave uygulamalar getirilebilir. Çalışanların sağlığını korumak için özellikle iş yerindeki hijyen kurallarının üzerinde durmak gerekir. Çalışanlarda bir bilinç seviyesi yaratılmadığı sürece alınan önlemlerin tamamı havada kalır.

Örneğin maske takmayı zorunlu kılarsınız ancak çalışanlar buldukları ilk fırsatta maskeyi çıkarırsa önlemler anlamsızlaşır. Ya da el yıkamanın önemini çalışanlara anlatamadıktan sonra, bunu zorunlu hale getirmeniz mümkün değildir. Çalışan herkeste koronavirüs için gerekli bilinç oluşturulmalı ve korunma yöntemleri ayrıntılı bir şekilde öğretilmelidir.